Інформація про пісню На цій сторінці ви можете ознайомитися з текстом пісні Kadınlarımız, виконавця - Ruhi Su. Пісня з альбому Seferberlik Türküleri ve Kuvayi Milliye Destanı - Yunus Emre, у жанрі
Дата випуску: 26.08.1993
Лейбл звукозапису: ADA Muzik
Kadınlarımız(оригінал) |
Ayýn altýnda kaðnýlar gidiyordu |
Kaðnýlar gidiyordu Akþehir üstünden Afyon’a doðru |
Toprak öyle bitip tükenmez |
Daðlar öyle uzakta |
Sanki gidenler hiçbir zaman |
Hiçbir menzile eriþmeyecekti |
Kaðnýlar yürüyordu yekpare meþeden tekerlekleriyle |
Ve onlar |
Ayýn altýnda dönen ilk tekerlekti |
Ayýn altýnda öküzler |
Baþka ve çok küçük bir dünyadan gelmiþler gibi |
Ufacýk, kýsacýktýlar |
Ve pýrýltýlar vardý hasta, kýrýk boynuzlarýnda |
Ve ayaklarý altýnda akan |
Toprak |
Toprak |
Ve |
Topraktý |
Gece aydýnlýk ve sýcak |
Ve kaðnýlarda tahta yataklarýnda |
Koyu mavi humbaralar çýrýlçýplaktý |
Ve kadýnlar |
Birbirlerinden gizleyerek |
Bakýyorlardý ayýn altýnda |
Geçmiþ kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine |
Ve kadýnlar |
Bizim kadýnlarýmýz: |
Korkunç ve mübarek elleri |
Ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle |
Anamýz, avradýmýz, yarimiz |
Ve sanki hiç yaþamamýþ gibi ölen |
Ve soframýzdaki yeri öküzümüzden sonra gelen |
Ve daðlara kaçýrýp uðrunda hapis yattýðýmýz |
Ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki |
Ve karasabana koþulan |
Ve aðýllarda |
Ýþýltýsýnda yere saplý býçaklarýn |
Oynak, aðýr kalçalarý ve zilleriyle bizim olan |
Kadýnlar |
Bizim kadýnlarýmýz |
Þimdi ayýn altýnda |
Kaðnýlarýn ve hartuçlarýn peþinde |
Harman yerine kehribar baþaklý sap çeker gibi |
Ayný yürek ferahlýðý |
Ayný yorgun alýþkanlýk içindeydiler |
Ve on beþlik þarapnelin çeliðinde |
Ince boyunlu çocuklar oynuyordu |
Ve ayýn altýnda kaðnýlar |
Yürüyordu Akþehir üstünden Afyon’a doðru |
Nazým Hikmet |
(переклад) |
Ayýn altýnda kaðnýlar gidiyordu |
Kaðnýlar gidiyordu Akþehir üstünden Afyon’a doðru |
Toprak öyle bitip tükenmez |
Daðlar öyle uzakta |
Sanki gidenler hiçbir zaman |
Hiçbir menzile eriþmeyecekti |
Kaðnýlar yürüyordu yekpare meþeden tekerlekleriyle |
Ve onlar |
Ayýn altýnda dönen ilk tekerlekti |
Ayýn altýnda öküzler |
Baþka ve çok küçük bir dünyadan gelmiþler gibi |
Ufacýk, kýsacýktýlar |
Ve pýrýltýlar vardý hasta, kýrýk boynuzlarýnda |
Ve ayaklarý altýnda akan |
Топрак |
Топрак |
Ve |
Topraktý |
Gece aydýnlýk ve sýcak |
Ve kaðnýlarda tahta yataklarýnda |
Koyu mavi humbaralar çýrýlçýplaktý |
Ve kadýnlar |
Birbirlerinden gizleyerek |
Bakýyorlardý ayýn altýnda |
Geçmiþ kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine |
Ve kadýnlar |
Bizim kadýnlarýmýz: |
Korkunç ve mübarek elleri |
Ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle |
Анамиз, аврадймиз, яримиз |
Ve sanki hiç yaþamamýþ gibi ölen |
Ve soframýzdaki yeri öküzümüzden sonra gelen |
Ve daðlara kaçýrýp uðrunda hapis yattýðýmýz |
Ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki |
Ve karasabana koþulan |
Ve aðýllarda |
Ýþýltýsýnda yere saplý býçaklarýn |
Oynak, aðýr kalçalarý ve zilleriyle bizim olan |
Kadýnlar |
Bizim kadýnlarýmýz |
Þimdi ayýn altýnda |
Kaðnýlarýn ve hartuçlarýn peþinde |
Harman yerine kehribar baþaklý sap çeker gibi |
Ayný yürek ferahlýðý |
Ayný yorgun alýþkanlýk içindeydiler |
Ve on beþlik þarapnelin çeliðinde |
Ince boyunlu çocuklar oynuyordu |
Ve ayýn altýnda kaðnýlar |
Yürüyordu Akþehir üstünden Afyon’a doðru |
Назим Хікмет |